15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ KONUŞMASI
Burak Karartı
15.07.2017
Saygıdeğer Konuklar,
Kıymetli Basın Mensupları,
Bugün burada, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen, ancak milletimizce engellenen hain 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde, bu büyük ihanet sayfasını hatırlamak ve hatırlatmak, darbe girişimi sırasında kaybettiğimiz aziz şehitlerimizi anmak, gazilerimize ve yüce milletimize menfur darbe girişimine karşı verdikleri büyük mücadele için şükranlarımızı sunmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Değerli Dostlar,
15 Temmuz alışılagelmiş türden bir askeri kalkışma değildi. İstanbul Boğazı’ndaki köprülerin trafiğe kapatıldığı, ardından Ankara ve İstanbul semalarında savaş uçaklarının görülmeye başlandığı ilk anlarda, bazı şeylerin ters gittiğini anladık. İlerleyen saatlerde, kendini "Kainat İmamı" olarak nitelendiren Fetullah Gülen'in takipçileri tarafından gerçekleştirilen bir darbe girişimi olduğunun farkına vardık. O gece darbecilerin gösterdiği vahşet ve hıyaneti tanımlayacak uygun kelimeleri bulmak gerçekten imkânsızdır.
Öyle ki, ülkenin demokratik kurumlarını savunmak için sokağa çıkan masum sivillere karşı ölümcül silahlar kullanmaktan kaçınmayan bu hainler, girişime katılmayı reddeden masum askeri personeli ve komutanlarını dahi öldürmekten çekinmediler. Darbeciler, kendilerine karşı direnişi bastırmak için, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, Milli İstihbarat Teşkilatı karargâhını ve Emniyet Özel Harekât Merkezi’ni bombaladılar. Sayın Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulundular. O gece, 250 insanımızı kaybettik, 2000’den fazla insanımız da yaralandı.
15 Temmuz gecesi Türk demokrasisi ve Türk devleti güçlü bir sınav vermiştir. Bu sınavı geçtiğimiz için gurur duymaktayız. Her kesimden ve her siyasi görüşten Türk halkı kendilerini korkusuzca silahların, tankların önüne atarak demokratik haklarını talep etmiş, tarihi bir direnç ve dayanışma örneği göstermiştir.
Değerli Konuklar,
FETÖ’nün, bir dini cemaat olduğu iddiasını taşımasına, faaliyetlerini daha ziyade dini alanda, eğitim alanında ve hayır işlerinde sürdürdüğü izlenimi vermesine rağmen, kurumlara giriş sınavlarında kopya çekmekten, yasa dışı dinlemelere, kumpas davalarıyla nice vatansever insanların hayatlarının karartılmasından, para aklama operasyonlarına kadar uzanan bir sicile sahip suç şebekesi olduğu ortaya çıkmıştır. Gülen, onlarca yıldır elemanlarını emniyet, yargı ve silahlı kuvvetler gibi devletin tüm kritik organlarına nüfuz etmeleri için yönlendirmiştir. Başka bir deyişle, FETÖ, riyakârlık, gizlilik ve ketumiyet üzerine kurulu yeni nesil bir terör örgütü olarak karşımıza çıkmıştır. FETÖ mensupları, gerçekten de, liderleri Fetullah Gülen’in tavsiye ettiği şekilde, “kimseye varlıklarını fark ettirmeden sistemin damarları içinde hareket etmişler” ve aşama aşama vücudun hayati organlarını ele geçiren bir virüs gibi “önemli güç merkezlerine” erişmişlerdir.
Şimdi, bir yıl boyunca yürütülen kapsamlı idarî ve adli tahkikat sonrasında, 15 Temmuz’da neler olduğunu ve arkasındaki faili daha iyi kavradığımızı düşünüyoruz. Faillere ilişkin 23 ayrı ilde devam eden 78 dava mevcuttur. Savcılar, darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün tartışmasız varlığına işaret eden önemli kanıtları bir araya getirmiştir. Binlerce subayın ve astsubayın FETÖ ile irtibatlı olduklarını beyan ettikleri ifadelerin, video kayıtlarının ve darbeciler arasındaki haberleşmenin varlığının yanısıra, makamlarımız “Bylock” gibi sadece FETÖ üyelerince kullanılan şifreli iletişim sistemlerini çözmeyi başarmıştır. Aslında bu, devlet kurumlarına sızan FETÖ üyelerinin daha iyi saptanmasına ve bunların yasadışı faaliyetlerinin aydınlatılmasına imkân tanıyan en önemli dönüm noktası olmuştur.
Değerli Dostlar,
Böylesine karanlık ve gizli bir yapıyla mücadele etmek kolay değildir. Türk Hükümeti, bu yakın tehdidi bastırmak ve nihai olarak bertaraf etmek için haklı önlemler almaktadır. Darbe teşebbüsünün ardından derhal olağanüstü hâl ilan edilmesi ve bunun gerek yasal mevzuatımız, gerek uluslararası yükümlülüklerimiz doğrultusunda Temmuz 2017 ortasına kadar uzatılması, devlet organlarının süratle ve etkinlikle çalışmasının sağlanması için gerekliydi.
Ülke olarak büyük bir travma yaşadık ve halen olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Ancak, "OHAL“ uygulaması nedeniyle ülkemizi eleştirenler, tehdidin büyüklüğünü anlayamıyorlar. Alınan tedbirleri tehdidin büyüklüğüyle orantılı şekilde değerlendirmek lazımdır. Kaldı ki, haksız yere zan altında bulunduklarını iddia edenlere karşı alınan tedbirlerin gözden geçirilmesi için idari ve adli yollar mevcuttur. Zira bugüne kadar kapatılmış olan 300’den fazla kurum yeniden açılmıştır. 30.000’i aşkın kamu görevlisi idari inceleme komisyonları tarafından görevlerine iade edilmiştir. Ayrıca, şunu da belirtmek gerekir ki, olağanüstü hâl uygulanmasının vatandaşlarımızın günlük hayatlarına etki eden bir boyutu yoktur. OHAL, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelede hızlı karar alabilmek ve etkin tedbirler uygulayabilmek için yürürlüğe konulmuştur.
Nitekim Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu, Türkiye’nin devletine ve halkına yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri alma hakkı ve sorumluluğu bulunduğunu teyit etmiştir. Ayrıca, bu süreçte, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve AGİT dâhil olmak üzere ilgili uluslararası mekanizmalarla işbirliğimizi de yapıcı bir diyalog ruhuyla sürdürmekteyiz. Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerini de dikkate almak suretiyle, OHAL Kanun Hükmündeki Kararnameleriyle alınan önlemlere yönelik bir OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon 17 Temmuz itibariyle çalışmalarına başlayacaktır.
Değerli Konuklar,
Doğal olarak, bu kritik zamanda uluslararası toplumun da desteğine ve anlayışına ihtiyaç duyuyoruz. FETÖ, Almanya da dâhil olmak üzere dünyada 150’yi aşkın ülkede, okulları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları ve şirketleriyle mevcuttur. Bir yıl önce Türkiye’de yaşananlar, bu örgütün sadece Türkiye’de değil yurtdışında da neler yapabileceğinin göstergesidir. Dolayısıyla uluslararası toplumun da örgütün faaliyetlerine karşı tedbirli ve uyanık olması önem taşımaktadır.
Son olarak söylemeliyim ki, Türk Milleti, bu hain darbe girişimini bertaraf ederek, bir kez daha Cumhuriyet ilkelerine ve demokrasiye bağlılığını kanıtlamış ve devletimizin sonsuza kadar ayakta kalması için canını ortaya koymaya hazır olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Bu vesileyle, 15 Temmuz şehitlerimiz ile beraber vatanımız için canını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, kahraman gazilerimize ve yüce milletimize şükranlarımı ve saygılarımı arz ediyorum.
Teşekkür ederim.
Kıymetli Basın Mensupları,
Bugün burada, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen, ancak milletimizce engellenen hain 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde, bu büyük ihanet sayfasını hatırlamak ve hatırlatmak, darbe girişimi sırasında kaybettiğimiz aziz şehitlerimizi anmak, gazilerimize ve yüce milletimize menfur darbe girişimine karşı verdikleri büyük mücadele için şükranlarımızı sunmak üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Değerli Dostlar,
15 Temmuz alışılagelmiş türden bir askeri kalkışma değildi. İstanbul Boğazı’ndaki köprülerin trafiğe kapatıldığı, ardından Ankara ve İstanbul semalarında savaş uçaklarının görülmeye başlandığı ilk anlarda, bazı şeylerin ters gittiğini anladık. İlerleyen saatlerde, kendini "Kainat İmamı" olarak nitelendiren Fetullah Gülen'in takipçileri tarafından gerçekleştirilen bir darbe girişimi olduğunun farkına vardık. O gece darbecilerin gösterdiği vahşet ve hıyaneti tanımlayacak uygun kelimeleri bulmak gerçekten imkânsızdır.
Öyle ki, ülkenin demokratik kurumlarını savunmak için sokağa çıkan masum sivillere karşı ölümcül silahlar kullanmaktan kaçınmayan bu hainler, girişime katılmayı reddeden masum askeri personeli ve komutanlarını dahi öldürmekten çekinmediler. Darbeciler, kendilerine karşı direnişi bastırmak için, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, Milli İstihbarat Teşkilatı karargâhını ve Emniyet Özel Harekât Merkezi’ni bombaladılar. Sayın Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulundular. O gece, 250 insanımızı kaybettik, 2000’den fazla insanımız da yaralandı.
15 Temmuz gecesi Türk demokrasisi ve Türk devleti güçlü bir sınav vermiştir. Bu sınavı geçtiğimiz için gurur duymaktayız. Her kesimden ve her siyasi görüşten Türk halkı kendilerini korkusuzca silahların, tankların önüne atarak demokratik haklarını talep etmiş, tarihi bir direnç ve dayanışma örneği göstermiştir.
Değerli Konuklar,
FETÖ’nün, bir dini cemaat olduğu iddiasını taşımasına, faaliyetlerini daha ziyade dini alanda, eğitim alanında ve hayır işlerinde sürdürdüğü izlenimi vermesine rağmen, kurumlara giriş sınavlarında kopya çekmekten, yasa dışı dinlemelere, kumpas davalarıyla nice vatansever insanların hayatlarının karartılmasından, para aklama operasyonlarına kadar uzanan bir sicile sahip suç şebekesi olduğu ortaya çıkmıştır. Gülen, onlarca yıldır elemanlarını emniyet, yargı ve silahlı kuvvetler gibi devletin tüm kritik organlarına nüfuz etmeleri için yönlendirmiştir. Başka bir deyişle, FETÖ, riyakârlık, gizlilik ve ketumiyet üzerine kurulu yeni nesil bir terör örgütü olarak karşımıza çıkmıştır. FETÖ mensupları, gerçekten de, liderleri Fetullah Gülen’in tavsiye ettiği şekilde, “kimseye varlıklarını fark ettirmeden sistemin damarları içinde hareket etmişler” ve aşama aşama vücudun hayati organlarını ele geçiren bir virüs gibi “önemli güç merkezlerine” erişmişlerdir.
Şimdi, bir yıl boyunca yürütülen kapsamlı idarî ve adli tahkikat sonrasında, 15 Temmuz’da neler olduğunu ve arkasındaki faili daha iyi kavradığımızı düşünüyoruz. Faillere ilişkin 23 ayrı ilde devam eden 78 dava mevcuttur. Savcılar, darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün tartışmasız varlığına işaret eden önemli kanıtları bir araya getirmiştir. Binlerce subayın ve astsubayın FETÖ ile irtibatlı olduklarını beyan ettikleri ifadelerin, video kayıtlarının ve darbeciler arasındaki haberleşmenin varlığının yanısıra, makamlarımız “Bylock” gibi sadece FETÖ üyelerince kullanılan şifreli iletişim sistemlerini çözmeyi başarmıştır. Aslında bu, devlet kurumlarına sızan FETÖ üyelerinin daha iyi saptanmasına ve bunların yasadışı faaliyetlerinin aydınlatılmasına imkân tanıyan en önemli dönüm noktası olmuştur.
Değerli Dostlar,
Böylesine karanlık ve gizli bir yapıyla mücadele etmek kolay değildir. Türk Hükümeti, bu yakın tehdidi bastırmak ve nihai olarak bertaraf etmek için haklı önlemler almaktadır. Darbe teşebbüsünün ardından derhal olağanüstü hâl ilan edilmesi ve bunun gerek yasal mevzuatımız, gerek uluslararası yükümlülüklerimiz doğrultusunda Temmuz 2017 ortasına kadar uzatılması, devlet organlarının süratle ve etkinlikle çalışmasının sağlanması için gerekliydi.
Ülke olarak büyük bir travma yaşadık ve halen olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Ancak, "OHAL“ uygulaması nedeniyle ülkemizi eleştirenler, tehdidin büyüklüğünü anlayamıyorlar. Alınan tedbirleri tehdidin büyüklüğüyle orantılı şekilde değerlendirmek lazımdır. Kaldı ki, haksız yere zan altında bulunduklarını iddia edenlere karşı alınan tedbirlerin gözden geçirilmesi için idari ve adli yollar mevcuttur. Zira bugüne kadar kapatılmış olan 300’den fazla kurum yeniden açılmıştır. 30.000’i aşkın kamu görevlisi idari inceleme komisyonları tarafından görevlerine iade edilmiştir. Ayrıca, şunu da belirtmek gerekir ki, olağanüstü hâl uygulanmasının vatandaşlarımızın günlük hayatlarına etki eden bir boyutu yoktur. OHAL, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelede hızlı karar alabilmek ve etkin tedbirler uygulayabilmek için yürürlüğe konulmuştur.
Nitekim Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu, Türkiye’nin devletine ve halkına yönelik tehditlere karşı gerekli önlemleri alma hakkı ve sorumluluğu bulunduğunu teyit etmiştir. Ayrıca, bu süreçte, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve AGİT dâhil olmak üzere ilgili uluslararası mekanizmalarla işbirliğimizi de yapıcı bir diyalog ruhuyla sürdürmekteyiz. Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerini de dikkate almak suretiyle, OHAL Kanun Hükmündeki Kararnameleriyle alınan önlemlere yönelik bir OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon 17 Temmuz itibariyle çalışmalarına başlayacaktır.
Değerli Konuklar,
Doğal olarak, bu kritik zamanda uluslararası toplumun da desteğine ve anlayışına ihtiyaç duyuyoruz. FETÖ, Almanya da dâhil olmak üzere dünyada 150’yi aşkın ülkede, okulları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları ve şirketleriyle mevcuttur. Bir yıl önce Türkiye’de yaşananlar, bu örgütün sadece Türkiye’de değil yurtdışında da neler yapabileceğinin göstergesidir. Dolayısıyla uluslararası toplumun da örgütün faaliyetlerine karşı tedbirli ve uyanık olması önem taşımaktadır.
Son olarak söylemeliyim ki, Türk Milleti, bu hain darbe girişimini bertaraf ederek, bir kez daha Cumhuriyet ilkelerine ve demokrasiye bağlılığını kanıtlamış ve devletimizin sonsuza kadar ayakta kalması için canını ortaya koymaya hazır olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Bu vesileyle, 15 Temmuz şehitlerimiz ile beraber vatanımız için canını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, kahraman gazilerimize ve yüce milletimize şükranlarımı ve saygılarımı arz ediyorum.
Teşekkür ederim.
Nagihan İlknur Akdevelioğlu
Generalkonsul
Montag - Freitag
08:30 - 13:00 / 14:00 - 17:00
Für Angelegenheiten, die den Reisepass, das Visa, den Wehrdienst, Notariat, Personenstand, Eheschliessungen und Staatsbürgerschaft bestreffen muss über das Terminmodul unter der Internetadresse www.konsolosluk.gov.tr ein Termin vereinbart werden.(Das System erkennt die E-mailadressen mit ‘gmx, web’ Endungen nicht. Daher müssen die E-mailadressen zur Terminvergabe die Endungen ‘hotmail, yahoo, gmail’ haben.
Feiertage 2024
01.01.2024 | 01.01.2024 | Neujahr |
29.03.2024 | 29.03.2024 | Karfreitag |
01.04.2024 | 01.04.2024 | Ostermontag |
10.04.2024 | 10.04.2024 | Ramazan Bayramı-1. Gün |
01.05.2024 | 01.05.2024 | |
09.05.2024 | 09.05.2024 | Christi Himmelfahrt |
20.05.2024 | 20.05.2024 | Pfingstmontag |
30.05.2024 | 30.05.2024 | Fronleichnam |
16.06.2024 | 16.06.2024 | Kurban Bayramı-1. Gün |
03.10.2024 | 03.10.2024 | Tag der Deutschen Einheit |
29.10.2024 | 29.10.2024 | Cumhuriyet Bayramı |
25.12.2024 | 25.12.2024 | 1. Weihnachtstag |
26.12.2024 | 26.12.2024 | 2. Weihnachtstag |
31.12.2024 | 31.12.2024 |
+49 30 56 83 73 099